1950’lerde ve 1960’larda ABD’nin komünizme yönelik politikası neydi?

1950’lerde ve 1960’larda ABD’nin komünizme yönelik politikası neydi?
Anonim

Cevap:

Genel olarak bir tanesine sahip değildi, fakat Sovyet versiyonuna, bir diğeri de Çin versiyonuna doğru.

Açıklama:

Komünizm, 20. Yüzyılın başından beri var olmasına rağmen, Amerika, bununla başa çıkmak zorunda kalmamıştı. 2. Dünya Savaşı bütün bunları değiştirdi.

Uzun zamandır ve doğal müttefiklerimiz olan İngiliz ve Fransızlar, genel olarak Çin ve Asya'da önemli yatırımlar yaptı. Mao Tse Dung, 1949'da Çin'in kontrolünü ele geçirdiğinde, Uzak Doğu'da genel bir istikrarsızlık yaşandı. Bu, 1950'de Kuzey Kore güneye saldırdığında devam etti. Buna cevaben Amerika, askeri varlığını Tayvan, Okinawa, Japonya, Kore ve Filipinler'de inşa etti. Amerika bunun İngiliz / Fransız sorunu olduğunu ve müttefiklerimiz tarafından istenmedikçe geri durmamız gerektiğini düşündü.

Ancak Avrupa tamamen farklıydı. Sovyetler Birliği, birlikleri Alman ordusunu yendikleri ülkelerden asla çıkarmadı. Aslında, varlıklarını arttırdılar ve bu ülkeler üzerine isteklerini bastırdılar.

1948'de Ruslar Batı Almanya'yı Berlin'e bağlayan yolu kapattılar. Berlin, Sovyetlerin kontrolündeki Doğu Almanya’ya oturdu ve Sovyetler bizi dışarı istedi. Bu Cumhurbaşkanı Truman'a karşı koymak için, Batı Berlin'e her türlü malzemeyi getiren Berlin Hava Asansörünü üretti. ABD'nin kazandığı bir bakıştı. ABD hala dünya siyasetinde üst sıralarda olduğunu hissetti.

Ancak 29 Ağustos 1949'da Sovyetler Birliği ilk atom bombasını patlattı. Sovyetler Birliği kendisini Komünist bir dünya gücü olarak ekliyordu. Bu birçok Amerikalıdan korktu. ABD ve Sovyetler Birliği'nin üst düzey köpeklerin konumu için yaşadığı "Soğuk Savaş" ı başlattı.

Amerika’daki “Kızıl Korku” 1954’te hissedilirdi. Senatör, Amerika’nın kara listesinin yer aldığı Amerikan dışı Faaliyetler Komitesi’ne başladı. Bizi içten dışa alma fikri.

Her ülke nükleer silahlarını "karşılıklı güvence imha" olarak adlandırılan bir dereceye kadar inşa etti. Bu, eğer bir taraf diğerine saldırırsa, her ikisinin de sonuçta yok olacağı anlamına gelir.